Yetersiz ve dengesiz beslenmenin toplum sağlığını olumsuz yönde etkilediği, sosyal ve ekonomik gelişmeyi yavaşlattığı kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalar Türkiye’de günümüzde en sık rastlanan sorunların başında beslenme geldiğini göstermektedir.

Bu sorunlar; 0-5 yaş grubu çocuklarda; protein ve enerji malnütrisyonu, raşitizm, anemi, diş çürükleridir. Okul çağı çocukları ve gençlerde; anemi, şişmanlık veya zayıflık, avitaminozisler, basit guatr gelir. Gebe ve emzikli kadınlarda ise anemi, zayıflık veya şişmanlık avitaminosizler ile guatr gelir.

Raşitizm

Ülkemizde güneş ışığının bol olmasına karşın D vitamini eksikliğine bağlı raşitizm önemli bir sağlık sorunudur. Aktif olarak 0-2 yaş arası bebek ve küçük çocuklarda rastlanır. Prevalansı %6-20 arasındadır. Bebek ve çocukların açık havada güneşe çıkarılmaması, süt ve süt ürünleri gıda unsurlarının çocuğa yeterince yedirilmemesi sorunun başlıca nedenleri arasında yer alır.

Bebeklerin anne sütü ile beslenmelerine karşın raşitizmin gelişmesi, anne sütünün tek başına D vitamini eksikliğinden korumada yeterli olmadığını göstermektedir. Aileler, D vitamininin çocuklara düzenli ve yaygın bir şekilde verilmesi konusunda eğitilmelidir. Çocuklara kalsiyum, fosfor, protein yönünden zengin besinler verilmeli, çocuklara süt ve süt ürünleri tüketme alışkanlığı kazandırılmalıdır.

Beslenme Anemileri – Kansızlık

Beslenme yetersizliğine bağlı anemilerin çoğunluğu demir mineralinin eksik tüketimi sonucu oluşur. Beslenme anemileri özellikle genç kızlar, doğurganlık çağındaki kadınlar ile gebe anneler arasında daha sıkça (%30-40) görülür.

Demir elementinden zengin olan et, sakatat, baklagil ve kuruyemiş ile pekmez gibi yiyeceklerin az tüketilmesi demir minerali emilimine (absorbsiyon) engel koyan fitik asit, tanen ve fosfat gibi bileşiklerin diyetlerde bulunması, çok sayıda ve sık aralıklar ile doğum yapılması yanında, düşükler (abortus) ve kürtaj sonucu oluşan kan kaybı, bazı barsak parazitlerinin ve toprak yeme gibi kötü alışkanlıkların demir kaybına ve emilim bozukluğuna sebep olmaları demir eksikliği anemilerinin başlıca nedenleridir.

Beslenme anemilerini önlemenin yolu kasap ve manav dükkanlarındaki gıda unsurlarının bol miktarda tüketilmesi ve aile planlaması uygulamalarını ciddi bir şekilde uygulamadan geçer. Anemi oluştuktan sonra bu sorun demirli ve vitaminli preparatlar (ilaç) alınması ile tedavi edilebilir.

Genelde düzenli olarak ağızdan demir emilimini artırmak için beraberinde C vitamininden zengin gıdalar yenilmelidir.

Gebe annelere doğumdan önceki son 2-3 ayda günde 50 mg ferro formunda demir içeren preparatların verilmesinden çok olumlu sonuçlar alındığı bildirilmektedir.

İyot yetersizliği – Guatr

İyot normal bir beslenme için gerekli olduğu bilinen minerallerden biridir. Vücutta iyot miktarı 25-30 mg’dır. Bu miktarın yarısı thyroid bezinde toplanmıştır. İyot thyroid hormonlarının yapımı için gereklidir. Deniz ürünleri ve balık yağı iyottan zengindir.

Çocuk sağlığı açısından iyot yetmezliğinin olması durumunda, bebekte kretenizm denilen fizik ve mental gelişme geriliği ile karakterize olan ve düzeltilmesi mümkün olmayan durumun ortaya çıkmasıdır. Bunu önlemenin yolu, iyotun doğal olarak eksik olduğu bölgelerde sofra tuzunun iyotlanarak eksikliğin önlenmesi ve özellikle gebelerde iyot eksikliğinin giderilmesidir. İyotlu tuz tüketimi mevcut guatrı iyileştirmez. Ancak lezyonun büyümesine engel olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir