Zayıflamak çok güzel ama ince bir vücut her zaman güzel bir vücut anlamına gelmiyor. Hamilelikte olduğu gibi ani kilo alıp verme dönemlerinden sonra oluşan çatlak ve sarkmalar zayıflamanın bedeli olarak karşımıza çıkıyor. Neyse ki çeşitli önlemlerle korunmak ya da oluştuktan sonra da bazı yöntemlerle bunlardan kurtulmak mümkün. Söz konusu zayıflamaksa akan sular duruyor.
Artık bunu iyice biliyoruz. Bu konuda en ilginç anılarımızdan biri şöyle; birkaç yıl önce vücut ve metabolizma için son derece sakıncalı olan ilaçların etkilerini anlatan bir haber hazırlamıştık. Sadece etkileri hakkında bilgi verdiğimiz halde, haber yayınlandıktan sonra, arayan ve bize “O haberde bahsettiğiniz zararlı zayıflama ilaçları hangileri, nereden bulabilirim acaba?” diye soranların olduğunu hayretle görmüştük.
Evet, incelik güzellikle eş anlamlı hale geldi. Oysa zayıflamanın hele hele sağlıklı ve bilinçli şekilde olmayan zayıflamanın vücut için pek çok sakıncası var. Ani kilo kaybı ya da hamilelikten sonra karşılaşılan sorunların arasında vücutta oluşan çatlak ve sarkmalar başta geliyor. Çatlaklardan ve sarkmalardan korunmak için ilk yapılması gereken kesinlikle çok kısa zamanda çok fazla miktarda kilo vermemek, önleyici ürünler kullanmak. Peki ya oluştuktan sonra? Bu sorunun yanıtı haberimizde.
Çatlaklar:
Neredeyse her 3 kadından birinde görülen cilt çatlakları, sık sık kilo alıp verme dönemleri ve hamilelik sırasında ortaya çıkıyor. Cilt Hastalıkları Uzmanı Doktor Melisa Eczacıbaşı ve Doktor Zeynep Bozbura’ya, estetik açıdan çok can sıkıcı olan çatlaklarla baş etmek için neler yapılabileceğini sorduk. Doktorlar, her kadının hayalinin pürüzsüz bir cilt, estetik bir vücut olduğunu, ancak çeşitli etkenlerle cildin sağlığını kaybedebildiğini ve cilt dokusunun zayıf düşebildiğini belirtiyor.
Cilt dokusu zayıf düştüğünde ise ortaya çıkan başlıca sorunlardan biri de cilt çatlakları. Çatlaklar, cildin aşırı gerilmesi sonucu derideki elastik dokunun kırılması ile oluşuyor. Başlangıçta kırmızı ile mor arası bir renkte olan büyüklü, küçüklü bu çizikler zamanla sedefli beyaz bir renge dönüşüyor. En çok, karın, kalça, baldırlar ve göğüslerde görülen çatlakların oluşumuna önemli kilo değişimleri, hamilelik gibi durumlar neden oluyor. Peki, bu çatlaklar neden her hamile kadında ya da her kilo alıp vermiş kadında görülmüyor ? İşte bu konuda pek eşit değiliz. Cilt yapımız çatlakların oluşma olasılığında çok etkili ; kimi ciltler diğerlerine göre daha dayanıksız olabiliyor. Örneğin, çok açık renkli ciltler çatlak oluşumuna daha yatkın.
Çatlakların oluşum nedeni şöyle açıklanıyor: Cilt, üst üste sıralanmış 3 katmandan oluşmakta: Epidermis, derm ve hipoderm. Derm, gerçek bir yorganı andırıyor. İçerdiği lifler sayesinde, cildin temel çatısını oluşturuyor. Demet şeklindeki kolajen lifleri, cildin dayanıklılığını, diriliğini ve yapısal bütünlüğünü sağlıyor. Daha ince olan elastin lifleri, kolajen lifleriyle birlikte gerçek bir ağ oluşturuyor ve cildin elastikiyetinde önemli bir rol oynuyor. Eğer kolajen ağları düzensizleşir ve elastik lifler koparsa, cildi sıkılaştıran tüm yapı yıkılıyor ve cilt, yaraya benzer çizgili bir hal alıyor, çatlaklar oluşuyor.
Çatlaklara engel olunabilir mi?
Çatlaklara engel olabilmek için karın, göğüs ve bacakları esnemeye alıştırmak gerekli. Çeşitli losyon ve yağlar cildin esnemesine yardımcı olabiliyor. Ayrıca bu bölgelere masaj yapılması kan dolaşımını hızlandıracağından çatlaklara karşı koruyucu olabilir. Cildinizi hafifçe kızarıncaya kadar minik uyarıcı çimdiklerle yoğurabilirsiniz. Buna ek olarak masaj, soğuk ve sıcak su ile şok duş, düzenli egzersiz cilt ve kasların oksijenle beslenmesi, hücrelerin güçlenmesi açısından önemli. Güçlü hücreler çatlamazlar. Ayrıca dengeli beslenmek ve bol su içmek de cildin sağlıklı bir yapıya sahip olmasında ve kendini korumasında önemli bir faktör. Peki çizgiler belirdikten sonra ne yapılabilir?
Ciltteki çatlamalara engel olan her türlü önlem, oluşan izlerin de aynı şekilde solmasına yardımcı oluyor. Bu yöntemler hastane, klinik ve güzellik merkezlerinde uygulanabiliyor ve doktor denetiminde yapılmaları gerekiyor. İzlerin tam anlamıyla kaybolmaları imkânsız. Özellikle hamilelik döneminde vücudun hızla büyüyen bölgelerini cilt bakım kremleriyle beslemek hem cildi dinlendiyor, hem de çatlakların oluşmasını engellemede yardımcı oluyor. Çatlakların oluştuğu bölgelerde cildi germeye yönelik tedavi ve bakımlar da çizgilerin belirginliğini kaybetmelerinde yardımcı.
Çatlaklara Karşı Yöntemler:
Oluştuktan sonra… Ne yazık ki, oluşan çatlakları yok edecek mucize bir reçete yok; kalıcılar. Ancak büyük ölçüde hafifletmek ve sizi hiç rahatsız etmeyecek hale getirmek mümkün. Dr. Zeynep Bozbura, cildin çatlaksız halini hiç buruşturulmamış dümdüz bir dosya kağıdına benzetiyor. Kağıdın buruşturulup bir top haline getirilmiş şekli ise çatlakların oluştuktan sonraki hali. “Kağıdı ne kadar düzleştirseniz de eskisi gibi hiç kırışıksız olmayacak ama eskisine yakın şekilde düz olabilecektir” diyor. Tabii, bunda çatlakların derecesi de çok önemli. Eğer daha başlangıç seviyesinde, ince çatlaklarsa bunları çok çok hafifletmek mümkün.
Çatlaklara karşı uygulanacak hemen her yöntemin mutlaka uzman doktor eşliğinde yaptırılması gerektiğini de unutmamak gerekiyor.
1. Mikrodermoabrazyon
Dafne Sağlık Enstitüsü uzmanı doktor Zeynep Bozbura’dan aldığımız bilgiye göre mikrodermoabrazyon, yüzdeki ince kırışıklıkların giderilmesinde, sivilce izlerinin yok edilmesinde güneş ve gebelik lekelerinin tedavisinde, vücut çizgilerine uygun ameliyat izlerinin hafifletilmesinde oldukça etkili ve güvenilir bir yöntem. Problemli bölgeye aliminyum oksit kristalleri püskürtülerek cilt aşındırma işlemi yapılıyor. Ardından bağ dokusunu kuvvetlendirici ilaç ve kremler, ultrasound yardımı ile emdiriliyor.
Ultrasound ses dalgası demek. Bölgesel olarak kan akımını arttırıyor böylece uygulanan ilaçların daha iyi emilmesi sağlanıyor. Uygulamadan sonra uygulama alanında 15 dakika içinde hiçbir kızarıklık ve iz kalmıyor. İşlem aynı zamanda vücudun her yerine uygulanabiliyor. Yan etkisinin olmadığı belirtiliyor. Dört mevsim yapılabiliyor. Mikrodermoabrzyon mutlaka hekim kontrolünde yapılması gereken bir uygulama.
2. Kriyoterapi
Kriyoterapi bir dondurma işlemi. Çatlak izleri, ameliyat izleri, gebelik ve güneş lekelerinin giderilmesinde, siğil ve derinin damarsal oluşumlarının azaltımasında kullanılıyor. Nadiren, lekelerin giderilmesi gibi kozmetik işlemlerde de tercih ediliyor. İşlem cildin yenileşmesini ve gençleşmeyi sağlıyor. Ayrıca anestezi gerektirmiyor.
3. Lazer Uygulaması
Lazer daha ciddi bir girişim ve de mevsimsel bir uygulama. Burada lazer ışınlarıla cildin üst katmanları soyuluyor ve taze cilt tabakasının çıkması sağlanıyor. Çatlak, bir bağ dokusu hastalığı olarak tanımlanıyor. Cildin tahriş edilmesi tek başına yeterli değil. Bağ dokusunu onarıcı ilaç ve kremlerin emilmesini arttırmak için, ultrasound yöntemi, mutlaka uygulamaya eklenmeli.
4. Reflexoterapi
Fizyomed Sağlık ve Zayıflama Merkezi fizyoterapisti Oya Koçer ve Flavius Estetik ve Sağlıklı Yaşam Kliniği uzmanı Doktor Sinan İbiş, reflexoterapinin amacının dolaşımı canlandırmak ve düzene sokmak olduğunu belirtiyor.
Kolajen ve elastin oluşumundan sorumlu hücreler aktive ediliyor. CFK programıyla dokulara özel vakum şekli, özel frekans ve başlıklarla uygulanıyor. Vücudu rahatlatan ve dinlendiren bir yöntem.
Siz neler yapabilirsiniz?
Cildinizi hergün bir kremle nemlendirin. Kremler hem çatlamaya karşı cilde gereksinim duyduğu suyu verecek, hem de cildin esneme kapasitesini artıracaktır.
Bol, bol su için.
A, E ve C vitaminleri yönünden zengin yiyeceklerle beslenin.
Kısa süreler içinde kilo alıp vermemeye çalışın.
Hamileyseniz, kilonuzu doktorunuzun önerdiği sınırlar içinde tutmaya özen gösterin.
Sarkmalar:
Fizyomed Sağlık ve Zayıflama Merkezi diyetisyeni Nurderen Uçar, cildin elastikiyetini kaybedip, cilt altındaki kas dokularının zamanla gevşeyerek geniş sarkma alanları oluşturmasını bu problemin kaynağı olduğunu belirtiyor. Buna sebep olan etkenlerin başında ergenlik döneminde ani kilo değişimleri, gebelik, şişmanlık, cildin neminin azaldığı durumlar, uzun süre güneşe maruz kalma, aktivite kayıpları, çeşitli sistemik hastalıklar, geçirilmiş ameliyatlar, dengesiz beslenme, yaşlanma olarak sıralanabilir.
Vücut formunun şekillendirilmesinde adale gruplarını aktive edici programların yanı sıra egzersiz, aerobik, fitness, yürüyüş gibi sporlarla masaj ve sağlıklı beslenme önerilebilir. Çatlakların giderilmesi için uygulanan yöntemlerde olduğu gibi sarkmalara karşı yaptıralacak herhangi bir uygulama öncesinde mutlaka bir doktora danışmayı ihmal etmeyin.
1 – CFK-LADERMOTONİE
Yetersiz aktivite, dengesiz beslenme, yaş, kalıtımsal, hormonal nedenlerle vücutta oluşan deformasyon ve sarkmalarda etkili. Metotlu vakum ve depresso masaj tekniği kullanılıyor. Refleksoterapi adlı metotla dokulara özel bir vakum şekli, frekanslarla ve başlıklarla uygulanıyor.
2 – LPG
Zayıflama cihazının kullanım alanları arasında gevşemiş kalçaların, göbek ve kol bölgesinin sıkılaştırılması da bulunuyor. Cihaz bacak içlerini toparlıyor, sarkma ve gevşemelerde elastikiyet sağlıyor. Yüz ve gıdının toparlanması amacıyla da uygulanıyor.
3 – SLIDE-STYLER
Mide gevşekliği, karın sarkmaları özellikle doğum sonrası eritilemeyen göbek için oldukça etkili.
4 – SPM-VACUPRESS
Sarkmış uyluk, kalça, karın ve göğüs bölgelerinde, hamilelik sonrası kat kat kalan bölgelerde uygulanıyor.
5 – BODYSTAR
Göğüs, karın, kalçanın gerilmesinde fayda sağlıyor.
6 – SONO CARE
Ultrasonun kozmetikteki kullanım alanı. Ses dalgalarıyla terapi yapılıyor. Cildin derinliğine yapılan mikro masajla gevşek cildin sebebi olan asit fazlalığı gideriliyor.
7 – PROSLIM-24
Seanslar sonunda gevşek ve sarkık görünen doku sıkı ve diri bir hal alıyor. Sarkık karın ve düşük kalçalar toparlanıyor.