Doğum tarihi: ?? ?? 1463
Ölüm tarihi: ?? ?? 1552
Kaç yaşında öldü: 89
Meslek: Din Adamı
Doğum yeri: Sarı Mahmudlu köyü, Denizli
Ölüm yeri: İstanbul

Mesir macunu Merkez Efendi’nin icadıdır.

Merkez Efendi, 1463 (Hicri 868) yılında Denizli’nin Sarı Mahmudlu köyünde (bugün Buldan kazasına bağlı Akçaköy) doğmuştur. Asıl adı Musa Muslihuddin olan Merkez Efendi, ilk eğitimini memleketinde aldıktan sonra 1478 yılında Bursa’ya giderek onbeş yıl süren bir tahsilin ardından icâzet alıp 1493 yılında İstanbul’a gelerek Hızır Velüyiddin Efendi ve Mevlana Ahmet Paşa’dan dersler almıştır.

Merkez Efendi, müderrislik için Bursa, Karaman ve Amasya’ya gitmiştir ve bu dönemde “Halvetiye Tarikati” icazetini almıştır. Sonrasında İstanbul’a döndüğünde Etyemez Tekkesine devam eden Merkez Efendi, “Sümbül Efendi” lâkaplı Şeyh Yusuf Sinaeddin Efendi’nin öğrencisi olmuş, döneminin ileri gelen sûfîlerinden ve hekimlerinden olmuştur.

Merkez Efendi, 1514 yılında mensubu olduğu tarikatın (halvetilik) halvet geleneğine uygun olarak bir tekke kurmak için Merkezefendi Mahalllesine (Osmanlı dönemindeki adıyla “Mevlevihane Yenikapısı”) Mevlanakapı surları dışındaki bu tenha yere yerleşmiştir.

Merkez Efendi, Ayasofya Camii’nde vaaz ettiği ve Beyzâvî tefsirinden nakillerde bulunduğu, ayrıca tefsir ve hadis dersleri verdiği bilinmektedir.

Merkez Efendi’nin İstanbul’da tanınmış şeyhlerin sohbetlerine katıldığı, ancak devranla zikir yaptırması ve vahdet-i vücûd görüşünü benimsemesi sebebiyle Koca Mustafa Paşa Dergâhı şeyhi ve Halvetî-Sünbülî kolunun kurucusu Sinâneddin Yûsuf’tan (Sünbül Sinan) uzak durduğu belirtilir.

Merkez Efendi, İstanbul Fatih’te Etyemez ya da Karabıçak Velî adlarıyla anılan tekkenin şeyhi Mirza Baba’ya intisap etti ve onun kızıyla evlendi. Merkez Efendi’nin Ümmü Hatun adlı kızı ile Ahmed Çelebi, Derviş Çelebi ve Ali Çelebi adlarında 3 oğlu vardı.

Güvendiği şeyhlerden hiçbirinin tam olarak tabir edemediği bir rüyasını bir başka rüyasında Sünbül Efendi’nin zorla odasına girip tabir ettiğini görmesi üzerine Sünbül Efendi’ye karşı olumsuz tutumunun yanlış olduğu kanaatine vardı ve dergâhına giderek şeyhe intisap etti.

Bundan sonra Mûsâ Efendi (Merkez Efendi) hergün Sünbül Sinân’ın dergâhına gelip, ondan ders almağa ve hizmete başladı. Bir gün Sünbül Efendi, sohbet esnasında Mûsâ Efendiye; “Âlemi sen yaratsaydın, nasıl yaratırdın?” diye sordu. Mûsâ Efendi; “Bu mümkün değil! Ama mümkün olsaydı, her şeyi merkezinde bırakırdım. Âlem öyle bir tatlı nizâm içinde ki, buna bir şey ilâve etmek veya bir şeyi eksiltmek düşünülemez.” dedi. Sünbül Efendi bu cevap üzerine; “Âferin Mûsâ Efendi! Demek her şeyi merkezinde bırakırdın. Öyleyse bundan sonra ismin Merkez Muslihuddîn olsun.” dedi. Böylece Mûsâ Efendi, Merkez Efendi ismiyle meşhur oldu.

Sünbül Efendi’nin kızı Rahime Hâtun ile evlendi.

Evli olduğu için seyrüsülûkünü dergâhta kalmadan evinde tamamlayan Merkez Efendi, Sünbül Efendi’den hilâfet alması üzerine ilk olarak Aksaray’da Kovacı Dede (Sevindik Dede) adıyla anılan Halvetî Tekkesi’nde irşad faaliyetine başladı. Bir müddet burada faaliyet gösterdikten sonra Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan, Manisa’da yaptırdığı külliyedeki hankah için Sünbül Efendi’den bir şeyh isteyince oraya 1523 yılında gönderildi.

Merkez Efendi, Manisa’daki külliyenin dârüşşifâsında tabip olarak görev yaptı. Burada kırk bir çeşit baharattan hazırladığı macunu (mesir macunu, nevrûziye) her yıl nevruzda şifa için halka dağıttırdı.

Sünbül Sinan Efendi’nin 1529 yılının Eylül ayında vefatı üzerine Merkez Efendi Manisa’dan İstanbul’a geldi. Merkez Efendi, hocasının Koca Mustafa Paşa’daki dergâhına gitti.

Kanuni Sultan Süleyman ile Merkez Efendi arasında Manisa’da başlayan yakın ilişki İstanbul’da da sürmüş, padişah 1537 yılında Korfu seferine çıkarken bir hatt-ı hümâyunla onu ordu şeyhi olarak tayin etmiştir.

Eşi Şah Sultan, mensup olduğu Halvetiyye tarikatının yaygınlaşması için birtakım maddî imkânlar sağlamış, Merkez Efendi’nin Mevlânâkapı dışında yaptırdığı zâviye ve camiiye vakıflar tahsis etmiş (bugün Merkez Efendi’nin türbesinin bulunduğu yerde kurulan zâviyenin inşa tarihi 920 (1514) olarak kaydedilmiştir, ayrıca Eyüp’te kendi arsası üzerine bir cami ve zâviye yaptırmıştır.

Merkez Efendi, 1523 yılında Yavuz Sultan Selim ve II. Ayşe Hâtûn’ın kızı, Kanuni Sultan Süleyman’ın kız kardeşi Şah Sultan (Şahıhuban Sultan) ile evlendi.

Merkez Efendinin ömrü, hep ibâdet etmekle, insanlara hakkı, doğruyu anlatmakla, Ehl-i sünnet îtikâdını yaymakla, hayr ve hasenât yapmakta halka ön ayak olmakla, fakir ve zayıfları himâye etmekle geçti.

Merkez Efendi, 1552 yılında İstanbul’da 89 yaşında ölmüştür. Cenâzesini Şeyhulislâm Ebussuud Efendi yıkadı. Merkez Efendi, Mevlânâkapı dışında kendi adıyla anılan dergâhın yanına defnedilmiş, kabrinin üzerine daha sonra bir türbe inşa edilmiştir.

Merkez Efendi’den sonra Koca Mustafa Paşa Dergâhı’nda yerine oğlu Ahmed Çelebi geçti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir