Doğum tarihi: 31 Mayıs 1819
Ölüm tarihi: 26 Mart 1892
Kaç yaşında öldü: 73
Burcu: İkizler
Meslek: Şair
Doğum yeri: West Hills, New York, ABD
Ölüm yeri: Camden, New Jersey, ABD

1819 & 1892 yılları arasında yaşamış olan, Amerikan edebiyatının gerçek manada uluslararası üne kavuşmuş ilk şairidir.

Walt Whitman, 31 Mayıs 1819 tarihinde West Hills, New York, ABD’de doğmuştur. Ailesi çiftçiydi. Marangoz olan babası Walter Whitman’ın, Long Island’da çiftlik kurma hevesi başarısızlıkla sonuçlanınca dört yaşındayken New York’un Brooklyn semtine taşındılar. Nitelikli bir eğitim alma şansı bulamadı ancak entelektüel konulara, siyasete ve edebiyata her zaman özel bir ilgisi oldu.

11 yaşından sonra 1830 yılında bir matbaada çalışırken dizgiciliği öğrendi. Kendini yetiştiren okumalarla doğa vergisi şiir, yazı yeteneğini besleyip güçlendirmek olanaklarını buldu. Küçük bir taşra gazetesi olan “Long Islander”de 1838 & 1839 yılları arasında yazı ve yönetim işlerini üstlendi. Yine aynı kasabada 5 yıl öğretmenlik yaptı. Brooklyn’de yayımlanan daha etkin bir gazete olan “Daily Eagle” de yazar oldu, kısa sürede de 1846 & 1848 yılları arasında yönetimini üstlendi. Walt Whitman, bu yıllarda William Shakespeare’in oyunlarından tatlar almaya, İtalyan operalarını izlemeye, güzelliklere düşkün özgürce bir yaşam sürmeye başlayabildi. Kendini yetiştirmede yararlandığı kaynakları buldu: Kutsal Kitap, Homeros, Dante Alighieri, Ossian, Walter Scott, Johann Wolfgang von Goethe, Thomas Carlyle, Ralph Waldo Emerson vb.

Walt Whitman, boş zamanlarında durmadan okuyordu, aynı zamanda tutkulu bir tiyatro ve opera düşkünüydü. Ayrıca, hiç dur durak bilmeden, Manhattan ve Brooklyn sokaklarında yürür, genç erkeklerle tanışır ve isimlerini ve özelliklerini büyük bir titizlikle defterine geçirir, katalog hazırlardı. Aynı defterlere başka gözlemlerini de yazıyordu. Bunlar yavaş yavaş bir şiir kitabı halini aldı. Kitap 1855’te, Leaves of Grass (Çimen Yaprakları) olarak yayımlandı. Yaşamının geri kalan bölümünü ise, bu eseri, son versiyonu 1892’de yayımlanana kadar, yeniden gözden geçirmek ve sekizinci baskıya kadar genişletmekle geçirdi.

Gazete yazılarıyla köleliğe karşıt, işçi haklarından yana, özgürlük savaşçısı, yoksullara yalan, insanca koşulların özleminde ülkücü bir çizgi izledi. Kısa süre New Orleans’ta Daily Crescent’de çalıştı. 3 ay sonra New York’a dönünce Brooklyn’de köleliğe karşı savaşanları gazetesi Freeman’da çalışmaya başladı. 1848 yılında Buffalo’da toplanan köleliğe karşı bir kongreye Brooklyn delegesi olarak katıldı. Yaşamı yazı yetiştirmekle, geçim parasını babasının marangozluk işine yardım etmekle (1851 & 1854), ilk şiirlerini yayımlatmakla (New York Tribune 1854), köleliğe karşı direnenlerin gazetesi Freeman’a gönüllü hizmetle geçti.

Sonunda ilk şiir derlemesini bastırdı: Leaves of Grass (Çimen Yaprakları 1855). Bu kitap okurun ilgisini çekmeyince ilk basımında yalnızca 94 sayfa olan kitabını, yeni ve özgün eklemelerle 384 sayfaya çıkartarak ertesi yıl aynı adla yeniden yayımlattı (1856).

Walt Whitman’ın ilham kaynağı, büyük bir hayranı olduğu transandantalist akımın öncüsü ABD’li şair ve yazar Ralph Waldo Emerson’dur. Amerikan İç Savaşı’na dek Brooklyn’de ve Washington DC’de yaşadı.

Amerikan İç Savaşı’nda 1862 & 1864 yıllarında yaşı geçtiği için cephede değil Washington DC’deki ordu hastanelerinde hastabakıcı olarak çalışarak yurduna hizmet etti. İnsan acılarını gözlemekten gelen yürek burkuntusuyla savaş şiirleri yazdı: Drum Taps (Trampet Sesleri) 1865. Bu küçük kitaptaki savaş acısıyla barış özlemlerini dile getiren ürünleri de ana kitabının 4. basımına ayrı bir bölüm olarak ekledi (1867).

1865 yılında Savaşın bitişiyle Başkan Abraham Lincoln’ün suikast sonucu öldürülmesi üzerine ölüm yası birlikte geldi, Washington’da İçişleri Bakanlığının Kızılderililerle ilgili bölümünde bir memurluğa geçtiyse de altı ay sonra, Whitman’ın şiirlerini okuyan ve açık saçık bulan İçişleri Sekreteri James Harlan tarafından işine son verildi. Yandaşlarının desteğiyle bu kez Adalet Bakanlığında 1864 & 1874 yıllarında küçük bir görev aldı.

1873 yılında inme indi ve yarı felçli kalmasına sebep oldu. İşini bırakıp erkek kardeşinin evine, New Jersey, Camden’a yerleşti. Ölümüne kadar da oradan ayrılmadı.

Walt Whitman, ABD’nin kuruluş ilkelerine bağlı ve onları ileri taşımak isteyen bir aydın olarak, demokrasi, eşitlik, köleliğin kaldırılması gibi evrensel temalar üzerine yapılan tartışmalara katkıda bulundu. Bu fikirlerini farklı makalelerde dile getirdi. Fikirlerinin onda yarattığı coşkuyu ve Amerikan İç Savaşı’nın düşün dünyasında yaptığı etkileri şiire dökerek Çimen Yaprakları’nı kaleme aldı. Yazıldığı dönemde olumsuz eleştiriler alan ve hatta edebi bir yapıt olarak kabul görmeyen Çimen Yaprakları, Amerikan edebiyatının öncü ve en önemli eserlerinden biri olarak tarihe geçti.

Şiirlerinde, kimi zaman adını kullanarak kendinden söz etti. Whitman, kendi yaşamının, genel insanlık durumunun ve yeni Amerikan uygarlığının bir dışavurumu olduğunu söyledi. Şiirlerinde insan vücudunun güzelliğini, sağlıklılığı ve cinselliği anlattı. “Leaves of Grass” adlı yapıtıyla Amerikan edebiyatının devrimci sanatçıları arasına giren Whitman, Batı dünyasındaki demokratikleşme eğiliminin ve sokaktaki adamın temsilcisi olarak tanındı. “Democratic Vistas” (Demokratik Görünüm 1871) adlı düzyazı yapıtında, savaş sonrası dönemde gelişen toplumsal kabalıktan yakındı.

Walt Whitman, 26 Mart 1892 tarihinde Camden, New Jersey, ABD’de 73 yaşında ölmüştür.

Eserleri:

1852 – Jack Engle’in İbretlik Hayat Hikayesi
1855 – Leaves of Grass (Çimen Yaprakları)
1865 – Drum Taps (Trampet Sesleri)

Düz yazı:

1871 – Demokratik Görünümler
1875 – Savaş Notları

Walt Whitman sözleri:

– Adalet kanunlarda bulunmaz. O ruhumuzun içerisindedir.

– Asıl savaş asla kitaplarda yer almaz.

– Kendinizden daha yüce olan bir tanrı yoktur.

– Hayvanlara uzun uzun bakıyorum da, hiçbiri kendi türünden birinin önünde diz çökmüyor.

– En dayanıklı şeyler kişisel özelliklerdir.

– Düşmanlarımı hakettiğimden şüphem yok ta, dostlarımı hakettiğimi sanmıyorum.

– Hayvanlara uzun uzun bakıyorum da ben de onlar gibi hayvanlaşıp yaşayabilirim diyorum, hepsi kendi aleminde öyle huzur içinde… hallerinden sızlanmazlar, kan ter dökmemekteler, karanlıkta gözleri açık uzanmıyorlar ve ağlamıyorlar günahlarına, tanrıya olan borçlarını konuşup midemi bulandırmıyorlar, hepsi hoşnut, hiçbirinin mal, manat hırsıyla gözü dönmüş değildir, hiçbiri ne öbürünün ne de binlerce yıl önce yaşamış kendi türünden birinin önünde diz çökmüyor, hiçbiri dünyanın ne en mutsuzu, ne de en saygın değeridir.

– Ah siz yüreğinde karanlık bir noktası olmayan ve kafası hiç karışmayan insanlar, çelişkisiz ve gölgesiz hayatlarınızla ne kadar sıkıcı ve ne kadar ‘az’sınız.

– Bence bir ot yaprağı da yıldızların yörünge yolculuklarından aşağı kalmaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir